Maç başlarken Galatasaray'ın 11ini gördüğümüzde tekrar 4-2-3-1 dizilişine dönmüştü. Eski günlerin geri dönüşünü haber veren sadece diziliş değil sezon başında gündem yaratan mor formalardı. Rijkaard başta olmak üzere teknik kadronun mor atkılar takması hem estetik açıdan şıktı, hem de acaba totem mi yapıyorlar sorusunu akıllara getirdi. Başkan Adnan Polat'ın takımla uyumlu şalı da gözlerden kaçmadı.
GS topa sahip olmaya çalışarak başladı maça, ön alanda baskı kurmaya çalıştı. Pana Cisse ile defansı arkasına atılacak toplarla gol arayacağını ilk dakikalardan belli etti.Pana'nın hocası Ten Cate eski ustası Rijkaard'a karşı sürpriz peşindeydi. İkilinin maç başında verdiği samimi görüntüler yüzlerde tebessüm oluşturdu. Galatasaray'da ilerideki baklavanın önünde Nonda,sağda Arda, solda Kewell ve ortada Elano dizilişi vardı. Nitekim ilk yarıdaki ardarda iki tehlikeli atak ardanın çalımlarla sağ kanatta katederek yarattığı pozisyonlardan geldi. 27.dkda sakatlanan Gökhan Zan'ın yerine Barış girerken M.Topal stopere geçmesi yönünde talimatı Neekens'ten aldı. 19 dk.da ofsayt gerekçesiyle iptal olan gölün telafisini M.Sarp kronometreler 49.dakikayı gösterirken karambolde şansının da yardımıyla gerçekleştirdi. 63.dk.da Keita-Kewell değişikliğiyle biraz hareketlense de genel itibariyle tempolu geçtiği söylenemez.
Genel olarak değerlendirme yapacak olursak seyir açısından çok zevkli olduğu söylenemeyecek maçta GS topa daha çok sahip olan taraftı. Elano bahtsız bedevi gibiydi; zaman zaman şanssızlık kısmen de beceriksiz olduğu anlarda çabalasa da istese de çok etkili olamadı. Yeri gelmişken; fizik ve kondisyonu güçlü bir Elano'nun 4-3-3 sisteminde oratadaki üçlünün forvete dönük yüzü olarak sahaya çok yakışacağını düşünüyorum. Nonda istekli olsa da pozisyonlarda ağır kalması Avrupa Ligi'nde ilerleyen maçlarda Baros'a olan ihtiyacı bir kez daha gösterdi. Pana beklediğimin altında futbol seviyesi ortaya koydu. Özellikle Cisse'nin bu kadar çok ofsayta kalması muhtemel bir konsantrasyon eksikliğinin göstergesiydi. Panathinaikos'un İstanbul'a 3puan hedefiyle gelmediği ortadaydı. Ali Sami Yen tribünleri de alkışı hak etti. Özellikle Kewell-Keita değişikliğinde senkronize bir şekilde yapılan tezahuratlar kulağa oldukça hoş geldi.
Galatasaray istediği 3puanı alarak grup 1.liğini garantiledi. Kısa vadede şampiyonlar liginden gelebilecek muhtemel güçlü rakiplerle ilgili endişe etmeye gerek kalmadı. Oynanan futbol çok gelecek vaadetmese de bugünlük için yeterliydi. Yolun açık olsun Galatasaray...
Yazan:Tifosi Gökhan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder