19 Ekim 2010 Salı

DeRBY oF iSTaNBuL

Kimilerine göre derbi olmaktan çıktı Fenerbahçe-Galatasaray maçları.Çünkü artık neredeyse tek sonuçlu hale geldi bu geçmişlerin heyecan dolu maçları.Son yılların derbilerinde Feberbahçe’nin Galatasaray’a karşı açık bir üstünlüğü bulunuyor.Özellikle Saraçoğlun’da Fenerbahçe ne yapıp ne edip o maçları bir şekilde kaybetmiyor.Fenerbahçe en kötü zamanlarında bile Galatasarayı o stadda yenmeyi başardı.

Hatta geçen sene herkes çok iyi hatırlayacaktır ki Kewellı , Ardalı ,Keitalı ,Baroslu Galatasarayın Fenerbahçe’ye karşı makus talihini yeneceğinden herkes emindi ama öyle olmadı yine Kadıköy büyüsü ile Fenerbahçe kazandı.

Bu sefer işler neredeyse tam tersine döndü gibi geliyor bana ,yani geçen senekinin tam tersine Fenerbahçe favori gösteriliyor hatta 6-0 dan bile farklı bir skora gidebileceğinden söz ediyor spor yazarları.Yani geçen senekinin tam tersi bir durum söz konusu.Acaba skorda öyle olabilir mi?Galatasaray makus talihini yenebilir mi?

Bu sorunu cevabını belirleyecek iki tane ana faktör var bence.Birincisi Galatasarayın hocası.Aslında Galatasarayın hocasından ziyade Galatasaraylı futbolculara GS ruhunu verebilecek birisi takımın başında olacak mı o zamana kadar?Eğer takımın başında Galatasaray’ın kendi içinden gelen ,Fatih Terim , Hagi, Tugay gibi birisiyle maça çıkarsa eminimki o Galatasaylılık ruhunu futbolculara verip normalin çok üzerinde güçlü bir Galatasaray’ı Fenerbahçe karşısına çıkabilir.

İkinci ana faktör ,Fenerbahçeli futbolcuların motivasyonu.Yani Fenerbahçeli futbolcular biz bu maçı bu kadar kötü Galatasaray’a karşı nasıl olsa alırız gibi bir hava ile çıkarlarsa işler Fenerbahçe açısından hüsranla sonuçlanabilir.

Önümüzdeki günlerde bir çok şey netleşicek.Galatasaray eğer derbiye kadar Rıjkardı göndermezse mutlak favori Fenerbahçe maçı kazanabilir.Konya maçından sonra Emre’nin Semih’in Volkan’ın açıklamalarını dinledim ve Galatasaray’ın çok kötü haline rağmen derbiyi hafife alacaklarını hiç sanmıyorum.Bekleyip görücez.

27 Temmuz 2010 Salı

hasancihan1903@hotmail.com

17 Haziran 2010 Perşembe

Ömer Üründül...

Dünya kupasının vuvuzela ile birlikte en çok eleştirilen ismi Ömer Üründül şu anda Türkiye'de.Gazete yazarları bile köşesinde eleştiriyor kendisini.Benim Ömer Üründül ile ilgili fikrim ; kendisi ortalamanın üzerinde bir futbol yorumcusudur.Ama biraz gelenekçi kanımca.Mesela en basit örneği; Aguero'ya yıllardır Aguera dermi bi insan ya.Kimse uyarmaz mı bu adamı , farkında değilmi yoksa yanlış söylediğinin.Belki de bu özelliği yeni nesil tarafından sevilmiyor Ömer Üründül'ün.O yüzden ya kendini bu konuda biraz düzeltecek ya da genç nesil tarafından acımasızca eleştirilecek.

15 Haziran 2010 Salı

MaDe iN GeRMaNY


Dünya'da, Almanya'nın ilk maçından sonra en çok konuşulan konu;4-0 lık müthiş galibiyet olurken bizde ise kaçan balığın büyüklüğü konuşuluyor...Uefa'nın gelecek vaad eden ilk 50 oyuncusundan biri Mesut Özil...İşte balık o kadar büyük ve geri dönüşü yok...

Almanya Milli Takımı'nı seçmiş olması kimilerine göre O'nu vatan haini yapmaya yeter, kimilerine göre Almanya gidip yozlaşmış,özünü kaybetmiş, kimilerine göre de sadece tercih meselesi...

Bir çocuk düşünün aslen Türk ama Almanya'da yaşıyor..Amatör futbolcu...Almanlar çocuğu keşfediyor ve ilgilenmeye başlıyorlar...Çocuğun evine giderek ailesiyle görüşüyorlar..Çocuk ilgiden alakadan memnun antrenmanlara devam ediyor...Daha sonra çocuğa bi davet U-19 milli takımızda oynar mısın? Çocuk ve ailesi kabul ediyorlar ve o çocuk U-19 formasıyla 11 resmi maça çıkıp 4 gol atıyor...Kendisine ilgi gösteren alman hocalarını mutlu ediyor...Daha sonra U-21 takımına giriyor ve 16 maçta 5 gol atıyor...ve çocuk büyüyor.....

O çocuk artık milli takım seçiçek??

Seçmek mi??

Ama ortada tek milli takım var!!

Diğeri hangisi??

Diğeri mi? Ne olcak Türkiye Milli Takımı tabiki...Peki ne hakla??...

Zamanında ilgilenmediğin,takmadığın,araştırmadığın çocuk sana ''baba'' der mi??

Sonra çıkıp ;

AAA olur mu Mesut Türktür tabiki de Türk Milli Takımı'nı seçicek..Onun damarlarında Türk kanı var o bizim...

Mesut haklı olarak Almanya'yı seçtiği zaman ise;

Yozlaşmış adam,benliğini yitirmiş ailesi iyi koruyamamış çocuğunu...

Mesut'un Almanya'yı seçmesi O'nun hatası değil bizim milli takımımızın bir fiyaskosudur..Bu fiyaskoyu kapatmak içinde Mesut'a çamur atmaktansa diğer Mesutları kaçırmama adına girişimlere başlanması milli takımımız için en hayırlı olanıdır..





13 Haziran 2010 Pazar

ÇoK iSTeDiK Be aBi

Kartalın bi kanadı hazır bir kanat daha yapabilirsek uçuşa geçebiliriz=)Q7 Beşiktaş camiasına ve Türk futboluna hayırlı olsun;)

12 Haziran 2010 Cumartesi

Karizma budur işte...


Bu kare yenile golden sonra kaleci Green'e attığı bakış Beckham'ın . Her halinle karizmasın be Beckham.Bir Kewell , iki sen:P

İngiliz kalecilerin sakarlığı ilk değil...




İngiltere'nin kaleci kabusu devam ediyor.Bu akşamda kötü bir gol yediler.Daha öncede olduğu gibi.


İlk 5 maç hayal kırıklığı...

Dünya kupası 2006 dünya kupasının tersine sönük ve vuvuzelanın gölgesinde başladı.Kısa bir ilk 2 gün değerlendirmesi yapacak olursak pek de tatmin edici bir 5 maçlık periyot olduğunu söyleyemeyiz.

G.Afrika-Meksika maçı ile başladı turnuva .Maç da tanıdık bir isim vardı Giovani Dos Santos.Maçında yıldızlarındandı.Maç ortada gibi gözüksede Maçın kontrolü Güney Afrika'da idi.Afrika'nın golü İlk 5 maçın en iyi golü idi.Dos Santos'un 2.yarı da bir şutu vardı ki kaleci son anda çelmese turnuvanın golü olabilirdi.

2.maç ise Fransa-Ukrayna arasında idi. Domenech'e rağmen favorilerden biri olan Fransa dün akşam Uruguay engelini aşamadı.İlk sınavdan geçer not alamadı kanımca.Kağıt üzerinde iyi bir takım olmalarına rağmen sahada bal yapmayan arı durumundalar.Uruguay ise maçı koparabilecek pozisyonlar buldu aslında ama Forlan'ın şanssızlığı.Sonuç olarak Fransa şampiyon olacak gibi oynamadı , Uruguay ise 2. turdan ileri gidemeyecek bir görüntü çizdi.

Güney Kore -Yunanistan maçının yarım saatini izledim.Genel olarak Kore üstündü , Jin Sun Park maça ağırlığını koymuştu.Yunanistan ise yine 0 puan çekecek gibiydi.

Arjantin-Nijerya günün beklenen maçıydı.Özellikle Messi'nin rüştünü ispatlama maçı idi.Maçın adamı da Messi idi.Ama Arjantin Veron-Mascherano orta sahası ile nereye kadar gidecek çok merak ediyorum.Bu orta sahayı görünce Cambiasso neden alınmaz bu takıma diye edemiyor insan.Maradona finali görmek istiyorsa Orta sahaya çözüm bulmalı çünkü ; 4-2-4 dizilşi ile giç iyi sinyaller vermiyor Arjantin.Messi'ye gelecek olursak birşeyler ispatlama peşinde olduğu çok belli.Gayette iyi oynadı ama biraz şanssızdı ve Nijerya'nın kalecisi harikaydı.İlk 5 maç arasındaki en iyi maç bu maçtı.

İngiltere-ABD'de ise İngiltere adına kaleci skandalı yaşandı.Ama sadece kaleciye bağlamamak lazım bu durumu . Çünkü İngiltere galibiyeti hakedecek kadar net bir oyun oynamadı ya da ABD oynatmadı.ABD nin de hakkını yememek lazım.Özellikle Altidore isimli Azman az çektirmedi İngiltere defansına.İngiltere 'nin silkelenip kendine gelmesi lazım.Özellikle Heskey konusuna çözüm bulmaları lazım.Çünkü adam takımın el freni gibi.Bu forvetle işleri zor.


10 Haziran 2010 Perşembe

Ve 3.DüNYa SaVaŞı BaŞLaR

P282888f7 stosik

Fenerbahçe Galatasaray'ın günlerdir peşinden koştuğu Chelsea'nin Slovak oyuncusu Miroslav Stoch'u transfer etmesi yeni bir savaş başlattı..Aziz Yıldırım ile Adnan Polat arasında haftalardır varolan sürtüşme bu olaydan sonra nasıl bi hal alcak bilemeyiz ama şu anda ki tek gerçek; Stoch Fenerbahçe forması giyecek..

Eğer bu olay 3.Dünya Savaşı'nın nedeni ise;

Kıyametin koptuğu gün;

Aziz Yıldırım'ın jipinden Querasma'nın indiği gündür....


DüNYa KuPaSı BaŞLıYoRRRRR


Merakla beklenen Dünya Kupası bugün saat 16 da başlıyor..Oyuncuların yeteneklerini gösterebilmeleri için en önemli sahnelerden olan dünya kupalarında Türkiye'den de birçok oyuncu yer alıyor..İlk akla gelenler;Holosko,Tello,Keita,Lugano,Elano...
Umarız ligimizde oynayan bu ve diğer oyuncular başarılı maçlar çıkararak değerlerini artırlar...
Güzel futbol oynayan her takıma başarılar....Benim bu dünya kupasındakı favorim Arjantin...

5 Haziran 2010 Cumartesi

KöRLeR oNLaRı GöRMeSe De YıLDıZLaR VaRDıR

Bu ay ki kapak tamamen Aziz Yıldırım'a...!!

Aziz Yıldırım’a  özel kapak!


Şampiyon olamayınca tutunacak dal arayışına giren Aziz Başkan milli kalecimiz Rüştü'yü zan altında bırakarak; Rüştü'nün Fenerin şampiyonluğunun önüne taş koyduğunu ve bu yüzden başarılı olmadıklarını sölemişti...

Bu ay ki dergide Aziz Yıldırım için; ''Hırslarına yenilip, rüştünü ispatlamış oyuncularımıza çamur atan futbol adamlarına zorunlu hatırlatma: Körler onları görmeseler de yıldızlar vardır" cümlesi kullanıldı..

4 Haziran 2010 Cuma

CaNıN SaĞoLSuN DeNiZLi

3 büyük kulübü de şampiyon yapan ve Türk Futbolu'na sayısız başarılar kazandıran,Beşiktaşlıların Koca Mustafa'sı sağlık sorunlarından dolayı teknik direktörlük kariyerine son verdi..



Bize yaşattığın çifte kupa sevinci için,ligimize getirdiğin heyecan için,duruşun için, karakterin için çok teşekkür ederiz Mustafa Denizli....

31 Mayıs 2010 Pazartesi

THe LoRD oF THe GoaLS


İşte O !!.... Son gol kralımız...

Yıllardır Beşiktaşımızın rakiplerine göre az gol atması ,gol kralı çıkaramaması ve hücum yollarındaki acizliği devam ediyor..Son 20 yılda sadece 1 tane gol kralı çıkarmış olmamızda (İlhan Mansız 2001-2002/21 Gol) Beşiktaş gibi büyük bir kulübe hiç ama hiç yakışmıyor..Zafer Biryol'un,Okan Yılmaz'ın,Serkan Aykut'un,Gökhan Ünal'ın gol kralı olduğu bir ligde neden bizim oyuncularımız olamıyorlar?

Hadi gol krallığını geçtik bu yıldız oyuncular! hiç mi hat-trick yapmaz arkadaş!!! Hatırladığım en son hat-trickler Bobo'nun 2006 da(Antalyaspor maçında) ve Nobre'nin 2007 deki (V.Manisaspor) hat-trickleri...Geçen 5 yılda sadece 2 hat-trick....

Son yıllarda şüphesiz en iyi forvetimiz olan İlhan Mansız'ın (150 maç/109 Gol) ise 2 hattricki vardı..Biri 2001 de 3-1 lik Malatyaspor maçı diğeri ise efsanevi Gençlerbirliği maçı..Gençler kalecisi Gökhan ve İlhan arasındaki maçta 3 gol bırakmıştı İlhan, Gökhan'ın koruduğu kaleye ama uzatmalara giden maçta Veysel Cihan 4.golü atmış ve kaybetmiştik maçı...

Umarım Beşiktaşımız önümüzdeki sene, geçen 3-4 yıldaki gibi taraftarlarına kalp krizi geçirtcek maçlar izlettirmez, umarım bizde bol gol atan bir takıma ve bol gol atan bir forvete sahip oluruz...

SiZ iNSaNSaNıZ BiZ DeĞiLiZ !!

Eğer yardım taşıyan,beyaz bayrak sallayan bir gemiye saldırmak insanlığa,delikanlılığa sığıyorsa ne biz insan olalım ne de delikanlı..
Zaman one minute zamanı değil çıkarıp masaya koyma zamanıdır...

30 Mayıs 2010 Pazar

Stoch-Gio-Arda-Elano dörtgeni....



Galatasaray ile adı son günlerde çok geçen bir oyuncu Stoch.Hatta çoğu yerde Galatasaray'a çok yakın deniliyor.Ben izlemedim şahsen ama çok iyi oyuncu olduğu söyleniyor.Eğer Stoch gelirse , Galatasaray'da bazı oyuncuların geleceği şekilleniyor demektir.Bir kere Stoch gelirse , Giovani kesin gidiyor demektir.Frank Rijkaard'ın 2 yabancı hakkını sol kanattan yana kullanma ihtimali sıfır.Tabi solda oynayan bir başka oyuncu Arda'da var.Stoch'un gelmesi ile ya Arda orta sahaya çekilecek ya da Arda'da transfer olacak.Ben birinci ihtimali daha yakın görüyorum.Arda'nın kaldığını farzedelim.Arda'nın orta saha da oynayabilmesi için yanında oynayacak diğer 2 oyuncunun Arda'nın defansif eksikliklerini tolere edecilecek özellikte oyuncular olmalı ki , bu sezon görüldü Elano-Arda orta sahası çok yumuşak kalıyor.O zaman Elano iyi bir paray satılacak , yerine Hamit-Grella , Gökhan İnler-Enoh tarzı 2 oyuncu alınacak.Bu 2 oyuncu da yabancı olamayacağı(Yabancı kontenjanı var , defansa 1 yabancı daha alınacağını farz ediyorum) için Orta saha'ya bence 1'i yabancı 1'i türk 2 oyuncu daha alınacak.Stopere de alınacak 1 yabancı ile ilk 11 transferlerinin bitirileceğini düşünüyorum.Ve bence kadrı şu şekilde olacak...

Tabi burada en zor gözüken transfer Hamit ya da Gökhan İnler tarzı kaliteli bir türk orta saha alabilmek.Nuri Şahin'de olabilir bu bölgeye.Bakalım 1buçuk ay içinde belli olur her şey .


Quaresma bilmecesi ...



Yaklaşık 2 aydır Beşiktaş yönetimi Quaresma transferi ile uğraşıyor.Ve sürekli değişik haberler geliyor bu transferle ilgili.Birgün, klübü ile anlaşıldı , Quaresma ikna edilmeye çalışılıyor , başka birgün yeni teknik direktörün gelmesi bekleniyor i onun kararı ile Quaresma'nın durumu belli olacak vs vs.
Beşiktaş yönetimi bir kere bu transferi bu kadar dillendirmekle büyük hata yaptı.Çünkü olur da Quaresma gelemezse taraftarın uğrayacağı hayal kırıklığını düşünmek bile istemiyorum.Zaten taraftarla arası bozuk olan yönetimin aradaki buzları biz nebze olsun eritmesi için güzel bir fırsattı Quaresma. Olur da Quaresma gelemezse buzlar erimemek üzere sertleşir yönetimle taraftar arasında.
Tabi bir de kabus gibi bir senaryo dolaiıyor ortalıkta.O da ne biliyor musunuz? Quaresma'yı Türkiye'den herhangi bir klübün özellikle de Fenerbahce'nin transfer etmesi ki bu senaryoyo düşünmek bile istemiyorum.Beşiktaş taraftarı ikinci bie Topuz vakasını kaldırır mı ? Bence hayır.İşte o zaman yönetim bu enkazın altından nasıl çıkar ? Bence çıkamaz...

18 Mayıs 2010 Salı

aVRuPaNıN GoLCüLeRi


Avrupa liglerinin en çok gol atan oyuncuları;

Wayne Rooney - Manchester United (32 Maç - 26 Gol)

Cristiano Ronaldo - Real Madrid (29 Maç - 26 Gol)

Gonzalo Higuain - Real Madrid (32 Maç - 27 Gol)

Antonio Di Natale - Udinese (35 Maç - 29 Gol)

Didier Drogba - Chelsea (32 Maç - 29 Gol)

Lionel Messi - Barcelona (35 Maç - 34 Gol)

Fabrizio Miccoli - Udinese (35 Maç - 19 Gol)

Lucas Barrios - Borussia Dortmund - (33 Maç - 19 Gol)

Stefan Kiessling - Bayer Leverkusen (33 Maç - 21 Gol)

David Villa - Valencia (32 Maç - 21 Gol)

Frank Lampard - Chelsea (36 Maç - 22 Gol)

Diego Milito - Inter (35 Maç - 22 Gol)

Edin Dzeko - Wolfsburg (34 Maç - 22 Gol)

Carlos Tevez - Manchester City (35 Maç - 24 Gol)

Darren Bent - Sunderland (38 Maç - 24 Gol)

Luis Suarez(33 Maç-35 Gol)

Ariza Makukula (29 Maç - 21 Gol)

17 Mayıs 2010 Pazartesi

DeVRiM




Bursaspor diğer takımların kadrosunda layık görmediği oyunculardan oluşan mütavazı kadrosuyla Türkiye'de bir devrimi gerçekleştirerek şampiyon oldu...Şampiyon olan Bursaspor'u ve Ertuğrul Sağlam'ı kutluyor başarılarının devamını diliyoruz...

15 Mayıs 2010 Cumartesi

Çatttttt...........




Müthiş bir gol attı Drogba bugün.Ayak içi nasıl vurulur ders verdi resmen herkese.Hele o topun direğe vurup çatttt diye ses çıkarması yok mu , futbol orgazmı denen şeyi yaşadık o an:).Büyüksün Drogba.Chelsea'de sezonu iki kupa ile kapattı.Tarihlerinde bir ilk .Ancelotti ilk sene için gayet iyi bir performans gösterdi. Kırılmadık rekor bırakmadı Chelsea adına.Seneye daha da iyi olacaktır Chelsea Ancelotti yönetiminde.

12 Mayıs 2010 Çarşamba

Mehmet Topal Valencia'da...

Günlerdir resmiyete dökülmesi beklenen transfer gerçekleşti ve Topal Valencia'ya satıldı. Albelda , Baraja , Banega gibi ortasahaların arasında bakalım forma şansı görebilcek mi Topal? . Euro 2008 öncesi oyununu oynarsa yolu açık . Ama bu seneki futbolu ile zor.

11 Mayıs 2010 Salı

u-16' Da BeŞiKTaŞ ŞaMPiYoN


Coca Cola Akademi Ligi U-16 finalinde Beşiktaş, Denizlispor'u 1-0 mağlup ederek Şampiyon oldu.Geleceğin futbol yıldızları olmaya aday gençlerimize başarılarının devamını diliyoruz...

PaTLaYaMaDaN eLVeDa


Beşiktaş'ın olay çocuğu Batuhan artık Eskişehirspor'da forma giyecek.Beşiktaş Kulübünden borsaya bildirilen metinde;

"Şirketimizin profesyonel futbolcularından Batuhan Karadeniz'in Eskişehirspor Kulübü'ne 2.100.000.Euro sözleşme fesih bedeli karşılığında transferi konusunda sözleşme imzalanmıştır. Sözleşme şartlarına istinaden 7 yıl içerisinde, futbolcunun Eskişehirspor tarafından başka bir kulübe transferi ya da kiralaması durumunda Eskişehirspor Kulübü kendisine ödenecek olan sözleşme fesih bedelinin %25'ini Şirketimize ödemekle yükümlüdür."

Beşiktaşta yıllardır patlaması beklenen Batuhan Eskişehirsporda,diğer bir patlama beklenen Serdar Özkan ise Galatasarayda...Beşiktaşta patlayamayan bu oyuncular yeni takımlarında patlarlarsa işte o zaman asıl patlama Beşiktaş yönetiminde olacaktır; ama ben bu transferlerdeki cesaretlerinden dolayı Beşiktaş yönetimini kutluyorum..

Beşiktaş kulubünün karakteri tam oturmamış oyuncuların patlamasına bekleyecek kadar zamanı yok...Serdar ve Batuhan kendilerine verilen şansları değerlendirememişlerdir bu yüzden Beşiktaş takımıyla yolları ayrılmıştır..

Batuhana şans verilmedi denilse de olayın aslı; mustafa denizli birçok kez kendisine hazır olmasını söylemiş o da kamplara katılmayarak,disiplinsiz hareketler yaparak bu isteğe kendince cevaplar vermiştir.

Sonuç olarak; hiçbir futbolcu Beşiktaş kulübünden daha değerli,daha üstün değildir...Her futbolcunun maddi bir değeri vardır ama Beşiktaş'ın değeri maddi bir değerle kıyaslanamaz...

10 Mayıs 2010 Pazartesi

BeŞiKTaŞ'ıN SuYu ÇıKTı !!


Beşiktaş Kulübü, lisanslı ürünlerine bir yenisini daha ekledi ve "Taraftar Su" markasıyla yeni ürününü sevenlerinin beğenisine sundu.Taraftarlar, Taraftar Su markasıyla, kendileri için özel olarak hazırlanmış, Beşiktaş amblem ve logolarıyla ambalajlanmış bu suyu, 19 litre damacana, yakın zamanda ise 0,33 litrenin yanı sıra bardak 0,5, 1,5, 5 ve 10 litrelik petlerde temin edebilecekler.

Yıldız transfer haberi bekleyen Beşiktaş taraftarına yönetim tarafından bu senede yıldız transferlerin yerine bi bardak soğuk su için mesajı verilmiş olmasın!! İlk kadehimi Querasma transferi için kaldırıyorum !! şerefe..

9 Mayıs 2010 Pazar

Güle güle Emre...


Güle güle Emra Aşık. Profesyonelliğinle , hırsınla , yüreğinle örnek bir futbolcu oldun her zaman.Seni hep Roma maçındaki cesaretinle hatırlayacağız.Ama unutma ki yerin boş kalmayacak.Yerini dolduracak biri var. Kim mi ? Lucas Neill....

7 Mayıs 2010 Cuma

Seyrantepe çatı makası montaj filmi...




Seyranatepe'de inşaat tam gaz devam ediyor.Bu video'da çatı makasının montajı sırasında oluşturulmuş bir video.Montajın tamamını 4 dakika'da özet geçmişler.Bugün Var-yap yetkilileri açılır kapanır çatı ile ilgili bir anlaşmanın olmadığını söylemişler ve bu konuda Galatasaray yetkilileri ile görüşme halinde olduklarını da eklemişler.İnşallah o konuda sıkıntı olmaz da şu stad çilemiz mutlu sonla biter.

Aklıma geldi de şimdi , acaba inşaat aşaması belgesel yapılıp yayınlansa hoş olmaz mı ? Hem de arşivlik güzel bir belgesel olur.Her galatasaraylı'da alır bence bu belgeselin dvd'sini.Hem de klüp için gelir olur.

Kewell Gerçeği...



"right now, ı think it's going to be very difficult," neeskens told the herald. "stage by stage he got better but then he fell back again. he chose to stop practising and take treatment but sometimes after three or four days and he stops treatment and starts training again, it comes back again." (neeskens)

'he started again with the team a week ago but now the second week he gets some pain and he didn't feel comfortable. tuesday, he stopped again and couldn't continue the work because it's too painful." (neeskens)

"ı don't know if he really is to make the world cup at this rate. first of all it's up to himself and the doctors in australia. ıf he cannot participate, it's a big loss for australia." (neeskens)

kewell will not play for galatasaray again this season

Türkçesi:

"yavas yavas iyi oluyordu harry ama sonra geri dustu. tedavi edilmeyi secti ama bazen uc dort gun tedavi gordukten sonra antremana katildigi zaman tekrar geri geliyor sakatligi."

"1 hafta once takimla birlikte calismalara basladi. simdi ikinci haftada ve bazen agri hissediyor ve kendisini iyi hissetmiyor. sali gunu antremanlari birakti cunki agrilari yuzunden devam edemiyordu. "

"dunya kupasina gidebilir mi bilemiyorum. katilamamasi avustralya icin buyuk bir kayip olacaktir."

kewell bu sezon galatasaray icin oynayamayacak.
Kewell ile ilgili açıklamalar bu şekilde..
Benim inandığım ya da inanmak istediğim gerçekler bunlar Kewell ile ilgili.Çoğu insan Kewell'ın dünya kupası için bilerek oynamadığını düşünüyor.Kewell gibi iş ahlakının ne kadar iyi olduğunu her fırsatta gösteren birinin ben böyle birşey yapacağını zannetmiyorum.Keita'dan beklerim Elano'dan beklerim ama bunu Kewell'dan kesinlikle beklemem.

Galatasaray kewell için gerekli fedakarlığı yaptı.Kewell'da bunu hakediyordu zaten.Ama şimdi fedakarlık sırası kewell'da . Yıllık ücreti 2 milyon euro mu? Gidecek ben bu paraya yıllık 1 milyon euro'dan 2 yıl daha galatasaray'da oynarım diyecek ve sözleşmeyi imzalayacak.İşte o zaman Galatasaray taraftarının gönlünde yeri bambaşka olacak Kewell'ın. Haydi Kewell sıra sende , göster kendini.

5 Mayıs 2010 Çarşamba

Yakışmadı Totti...


Akşam oynanan İtalya kupası finalinde Totti'nin Balotelli'ye attığı tekme tüylerimi diken diken etti.Düşmanına vurmaz böyle be Totti.Pepe'nin geçen sene attığı tekmelerden daha sert bence.Bakalım kaç maç ceza alacak.Totti'de bu hareketi ile iyice gözden düştü artık.Zaten 2 hafta önce Lazio maçından sonra Lazio taraftarlarına yaptığı , Lazio kümeye , hareketi yeterince iticiydi , bu da tuzu biberi oldu.

4 Mayıs 2010 Salı

GaRaJDa YeR aÇıN Q7 GeLiYoR


Beşiktaş, garajına Ferrari'nin yanına Portekiz yapımı Q7 yi de çekmeye hazırlanıyor:Bugün itibariyle borsaya bildirildi Portekizli yıldız Querasma...Umarız bu transfer kesinleşir ve Beşiktaş taraftarı yıllardır beklediği yıldız oyuncusuna kavuşur....

2 Mayıs 2010 Pazar

32.HaFTa aÇıLıMı


Tam 32 hafta bekledik Nihat'ın Nihat gibi şutlar çekmesini..Nihat gibi oynamasını...Sonunda o kendini buldu bulmasına da biz çoktan atmıştık havlumuzu Kadıköy'ün çimlerine..

Avrupa Şampiyonası'ndan sonra ilk defa Nihat'ı bu kadar pozitif futbol oynarken gördük çok net oynadı az pas hatası yaptı ve bu sene üzerine bulaşan bencillik hastalığından arınmış bir görüntü çizdi Beşiktaş'ın has çocuğu..Direkten dönen 2 topu var ki onlar gol olsa özellikle frikiği gol olsa Alex'in 4 yıl aradan sonra attığı frikik golü sevincini burnundan getirtcekti ama o şahane şutu çatalda patladı...Duran topları Tello'dan devralmasıyla Beşiktaş'a bir gol kapısı daha kazandırmış oldu ve Diyarbakır maçında çok güzel kesti Fink ile Toraman işbirliğinde Beşiktaş golü buldu..

Sonuç olarak ; Nihat'ı gelecek sezonun flaş transferi olarak görüyor artık Beşiktaş Taraftarı ...

1 Mayıs 2010 Cumartesi

uNsToPPaBLe


Villareal Teknik Direktörü Juan Carlos Garrido'ya bu gece oynanan maç öncesinde sorulan sorulardan biri de ''Messi'yi nasıl durdurmayı düşünüyosunuz? sorusu oldu ..Garrido'da esprili bi şekilde'' Guardiola'ya rica etcez Messi kulübede oturcak'' dedi :D

Garrido'nun ricası pek kabul görmüşe benzemiyor ; zira Messi sahada ve golünü de attı :D

29 Nisan 2010 Perşembe

Mourinho'nun Meydan Okuması


Çok konuşulacak yarı final maçlarının ardından son finalist İnter de Madrid biletini cebine koydu. Barcelona'nın oynadığı total futbol, Messi'nin Maradona ile kıyaslanırken yükselttiği alçakgönüllüğü, katalanların tüm dünya üzerindeki sempatiklikleri bir araya geldiğinde tüm dünyada Barça destekleyicilerin sayısının çok daha fazla olduğu, buna karşın özellikle anti-Barcelona timi olarak Barça'nın Barnebau'da kupa kaldırmasından endişe eden Real Madrid taraftarları ve her ne kadar agresif açıklamaları,abartılı sevinç gösterileri ile kendinden nefret ettirse bile taktiksel deha olarak en iyiler listesinde krallık tahtının en kudretli varisi Jose Mourinho sayesinde İnter'i destekleyenlerin dilekleri birbiriyle çakışırken futbol izlemek için tv başına geçen futbolseverler bu iki maçla oldukça tatmin olmuşlardır.

Guus Hiddink'in geçen sene Stamport Bridge'de kılpayı kaçırdığı Barça'yı eleme şansına geçen seneki şansını kaybeden Mourinho sahip oldu. Özellikle Barcelona sempatizanları oynanan total-göze hoş gelen- futbolun da etkisiyle rakip takımın oynadığı defans futboluna nefretle bakmaları oldukça doğal, fakat futbol gerçeklerini göz önüne aldığımızda oynadığı 4-3-3 ile efsanevi 1970lerin Hollanda milli takımını andıran Barcelona'ya karşı 90 dakika hücum yapıp kazanmak mümkün değil, bunu yapanların daha önce kaç fark yediklerini hepimiz gördük. Tartışmasız şimdiki en iyi futbolcu olan Messi'nin bu maçlardaki katkısı da yadsınılmaz.Geçen senenin yarı finalinde Chealsea yine bir müthiş taktisyenin etkisiyle,Guus Hiddink, turu geçmenin eşiğine gelmiş,oynadığı kapalı defans futboluyla Barcelona'ya çok futbol oynama imkanı vermemişti.90.dakikada müthiş bir maç çıkaran Lampard'ın korner dönüşünde geri gelememesi ile kontratakta ceza yayında boş kalan İniesta'nın şapka çıkarılacak şutu ile turu geçen taraf Barcelona olmuştu. O maç adeta Barcelona geçilecekse yol,yordam gösterme açısından kılavuz olmuştu. Her ne kadar tepki toplasan da seyir zevki vermese de defans futbolu oynayacaktın, Barcelona'nın önde kurulan defansına karşı kontratak ile tek santrafor ile gol bulacak,skoru korumaya yanaşacaktın. En önemlisi bunları yapabilecek üst düzeyde fiziksel mücadele veren futbolcuların olacak,kaleci ve önündeki defans dörtlüsü hatasız oynayacak, ön libero pozisyonundaki futbolcun Messi gibi bir yıldızı susturmayı başarabilecekti.Barcelonanın %60lardaki topa sahip olma yüzdesine karşı, tüm sahayı parselleyen pas trafiğine karşı poziyonunu koruyup topa basmayı başarabilecektin ve bunu 90 dakika hatta +uzatmalarda yapma becerisini gösterebilecektin.Bütün bunları yapmak her yiğidin harcı değil elbette...

Dün Motta'nın ilk yarıda atılmasıyla iyice geriye çekilip ilk maçtaki 3-1lik galibiyetin avantajıyla turu geçmeye niyetlendi. Defans futbolundan nefret eden futbolseverlerin dün Mourinho üzerinden İnter'e kızdıkları aşikar, fakat burada bir parantez açmak gerekirse dünkü defans futbolu önceki modellerinden oldukça farklı olduğunu düşünüyorum.2004 avrupa şampiyonasında Yunanistan'ı kupaya götüren Otto Rehhagel'in oynattığı futbol çok daha sıkıcı, tepki toplayan bir anlayıştı.Dünkü İnter'in futbolu müthiş bir mücadele örneğiydi, Etoo ile
Milito'nun kanatlara çekilip egolarından arınmış forvet oyunculuğundan mücadeleci bir orta sahaya dönüşümlerini zevkle izledik. İdeal ikilisi Motto-Cambiasso'nun bozulmasına rağmen direnci düşmeyen İnter orta sahası Sneijder,Milito,Etoo gibi hücum ağırlıklı üç oyuncusunu oyundan çıkarken gösterdikleri mücadelenin etkisiyle sarfettikleri efor yüzlerinden okunuyordu. Bu üç oyuncunun çıkmasıyla oyuna giren biri defans iki orta saha oyuncusuyla iyice geriye çekilen İnter'in planlarını Pique'nin golü son dakikaları korku filmine dönüşmesine yol açtı.
Özellikle maç spikeri İlker Yasin ve Hikmet Karaman'ın yorumlrı bizlerin ne kadar skora endeksli konuştuğumuzu gösterdi.Dünkü maçta İniesta'nın yokluğuyla pasların toplandığı dağıtıcı adam rolüne soyunan Xavi'yi etkisiz olmakla suçlayan yorumcularımız golde pique'ye attığı ara pasla umarım haksız çıktıklarının farkına varmışlardır.Dünkü maçta sorun pas dağıtımında değil İnter'in yağtığı defansın da etkisiyle etkisiz kalanileri üçlüdür. Dün Guardiola'nın beklenenin aksine Yaya Toure yerine İbramovic'i çıkararak defanstaki Pique'nin attığı golle haklılığı gözler önüne serildi. Stoperin fiziksel gücünü forvette kullanma anlayışını daha önce süper ligde Ertuğrul Sağlam'ın 3-2yendikleri maçta o yağmurlu ağır zeminde Ömer Erdoğan'ı forvet olarak oyuna alması, Rjkaard'ın Ali Sami Yen'deki 3-2 bitmesine rağmen elendikleri Galatasaray-Antalyaspor maçında 80den sonra Servet'in forvete alması...Guardiola'nın bu hamlesi de maçın ikilisi tarafından B planı olmamakla suçlamalarını da düşürmüş oldu. Bu kadar skora göre konuşmak nedir? Takım aslanlar gibi top yaparken kimin ihtiyacı olur ki B,C planlarına...Eğer müthiş işleyen A planınız varsa onda ısrar etmekten daha doğal bir şey yoktur.

Son olarak Barcelona'yı geçerek kupa kazanmış kadar sevinen İnter camiasında daha önce de bir çok versiyonunu gördüğümüz abartılı Mourinho sevinçleri başlığında yeni bir paragraf açıldı. Mourinho'nun maç sonunda tribünlere yönelik yaptığı sevinç şovuyla birlikte artık rahatça dile getirilen Real Madrid&Jose Mourinho birlikteliği yavaş yavaş etkili bir kontrat ile adı konulacağını varsaymak yanlış olmaz.

28 Nisan 2010 Çarşamba

Türk Basınında Olası Barca-İnter Yorumları...


Hıncal Uluç:Guardiola ne korkaktı öyle tur elden gidiyor hala Keita ve Busguets gibi 2 kazmaya tahammül ediyor:)

Rıdvan Dilmen: Guardiola'nın B planı yok. Maç sıkışmış , rakip 10 kişi sen hala tek forvet oynuyorsun , dönsene çift forvete.Bu arada Messi demarke vaziyette oynamalıydı:)

Erhan Telli: Barca teknik Direktörü'nün maç sonunda İbrahimoviç'in kafasına krampon fırlattığı öğrenildi:) .. (Kaynak: Yok)

Sergen:Xavi çok pasif bir oyuncu abi.Oyunun 2 yönünü oynayamıyor.Messi'de kanat oyuncusu , ben zaten kanat oyuncularına sıcak bakmıyorum:)

Ercan Saatçi: Nasıl s.... ama Barça'yı..Maçın en iyi 3 oyuncusu : Alex , Lugano , Volkan...

Jose Böyle İstedi...


Beklenen sonuç (daha doğrusu benim beklediğim) Jose'nin takımı oyunu 25 metreye kilitledi ve istediğini aldı.Beklediğim gibi bulamadım Barcelona'yı bu akşam ,daha bir temposuzdu. %75 e %25 lik topla oynama ve 70.dakikadaki 450 'ye 59'luk pas oranları da kimseyi yanıltmasın.Top Barcelona'nın kontrolünde idi ama oyun İnter'in kontrolündeydi.Bu 11 kişi ikende çyleydi 10 kişi ikende.Barcelona'nın yaptığı ölümüne yan paslar sadece topla oynama ve pas sayısında güzel bir istatistik olarak yer aldı.Başkada birşey değil.Bu akşam şunu gördüm; Xavi Türkiye'ye gelse yemin ediyorum bugün Elano'ya yapılan muamele kendisine yapılmazsa.Adam geçemiyor , fizik olarak yetersiz , etkili şutları yok , bu adam nasıl İspanya milli takımının bankosu gibi yaftalamalara maruz kalacaktır.Tabi Xavi çok iyi bir oyuncu onu tartışmıyorumda.Elano'yu nasıl kullanacağımızı Xavi'ye bakarak görebiliriz.Bütün topların onda toplanmasını ve topları ileri üçlüye onun servis etmesini sağlayarak.Çünkü Xavi'nin orada yaptığı aynen bu.Elano ile Xavi ayaklarına hakim oyuncular sonuç olark.Konuyu dağıtmayalım neyse.
İbrahimoviç'in Barca'nın elinde patlayan kocaman bir balon olduğu artık kesinleşti.Takım belkide onun yüzünden oynayamıyor.Takımı yavaşlatıyor adam.Zaten golü de o çıkınca buldular.Eto+40 milyon Euro 'ya değermiydi acaba.
Jose'ye gelecek olursak ; bugün Guardiola'yı resmen mat etmiştir kendisi.Gerek futbol bilgisi , gerek motivasyon kabiliyeti , gerekse elindeki malzemeyi en ekonomik olarak kullanabilmesi ile.Şimdi Finalde hocası Van Gaal ile kapışacak.Taktik konusunda kendisinin üstadı olan Van Gaal ile kapışmaları da çok ilginç olacak gibi gözüküyor.Bakalım maçtan önce laf dalaşmaları olacak mı aralarında.Valla Van Gaal 'i bilemem ama Joseden beklerim , ne de olsa adam bu laf dalaşlarından besleniyor.Ne de olsa Laporta'nın tabiri ile adamın adı ucuz sosyolog:)

27 Nisan 2010 Salı

Bayern cepte,sıradaki lütfen...


Bayern Münih rövanşta İvica Olic'in golleriyle 3-0 skorla rahat geçerek finale adını yazdırdı.Santiago Barnebau'nun biletini cebine koydu, bu geceki yarı final rövanşında Barça-İnter ikilisinden birinin rakibini olmasını bekliyor.Skor avantajı İnter'de olmasına rağmen çeyrek finalde Nou Camp'a avantajlı gelen Arsenal'e Febragas'ın yokluğunda Barcelona'nın daha doğrusu Messi'nin neler yaptığını hepimiz gördük.O yüzden final tadındaki bu geceki yarı final rövanşında ekran başında soluklarımızı tutarak futbol şöleni izlemeye hazırlıyorum kendimi.İlk maçta Star tv'nin papatyam dayatması yüzünden internet başında kalan futbolseverler rövanşın Star'ın bizlere futbol izlemeye uygun gördüğü çarşamba gecesine denk gelmesi tv başında yerlerini hazırlayabilir.Ayrıca tartışılabilir ama yeri gelmişken değinelim; Digitürk'ün 4senelik süper lig'in yayın hakları ihalesini kazanmasının ardından D-smart platformu futbol yayını açısından anlamını yitirmiştir. Elinde bulundurduğu Avrupa Ligi yayınları açısından aynı çatı altındaki TNT kanalıyla çakışan ve iç saha maçlarından birini şifresiz kanalda yayınlama yükümlülüğü olan D-Smart'ın şampiyonlar ligi dayatmasıyla izleyici(müşteri)den çok tepki toplaması muhtemeldir.
Dip not: Hamit'e ayrıca tebrikler Şampiyonlar ligi finali için.Milli takım G.Afrika'ya gidemiyorken bir adet de olsa oyuncumuzun Ş.Ligi finalinde oynaması hem gurur verici hem de düşündürücü...Lütfen Türkiye'ye aktif futbol yaşamında dönme Hamit.Ayrıca rica ediyorum o sakalları kes,yakışmamış...

24 Nisan 2010 Cumartesi

Stay with us Harry...

SEN DAHA BİZİM OLMADAN, ELLERİNKEN SEVDİK
SENİN ATTIĞIN GOLE, SIRF SEN ATTIN DİYE SENİN KADAR SEVİNDİK
SONRA KIRMIZI FORMAYI GÖRDÜK ÜSTÜNDE, OLUR DEDİK KENDİ KENDİMİZE
YENGEYLE GÖRDÜK SENİ, MAHALLEDEN ARKADAŞIMMIŞ GİBİ; "OOO YAKIŞIR HARRYMİZE" DEDİK
GÖREVİNİ HER YAPTIĞINDA, HAYAL KURDUK
BİR GÜN BİZE DE "RAHAT OLUN" MESAJI VERİRSİN BELKİ DİYE
GÜLDÜN BE HARRY, BİZİ DE GÜLDÜR İSTEDİK
"HARRY GELDİ HARRY" DEDİLER, GÖZLERİMİZE İNANAMADIK
BİZE DE GÜLMEYE BAŞLADIN HARRY
BİZ DE GÜLÜMSEMEYE BAŞLADIK SAYENDE
"İŞTE BU" DEDİN BİZE HARRY BİZE BAKIP
BİZ DE "İŞTE O" DEDİK SENİ GÖSTERİP
TURUNCUNUN YERİ AYRI OLSA DA HARRY
BEYAZ ŞORTLA PARÇALI SANA ÇOK YAKIŞTI
TAKIM ARKADAŞLARINI SEVMENİ SEVDİK
NE KADAR SEVİLDİĞİNİ GÖRDÜKÇE
SENİ DAHA ÇOK SEVDİK
ŞUT ÇEKERKEN VÜCUDUNUN ALDIĞI ŞEKLİ SEVDİK
O ŞUTLARDAN SONRA BİZE KOŞUŞUNU SEVDİK
O ŞUTLARINI SEVDİK, GOL OLSA DA OLMASA DA
GOL OLUNCA "GOL" DİYE BAĞIRMADIK
ADINI BAĞIRDIK HER YERDE
PAS ATARKEN, OYUN KURARKEN AZMİNİ SEVDİK
FUTBOLA YENİ BAŞLAMIŞ GİBİ OLMANI
GERÇEĞİ ÖNCEDEN BİZE SÖYLEMENİ SEVDİK
GEÇ FARKETSEKTE, ARTIK BİLİYORUZ
YAŞLANDIK BE HERİ, BERABER AĞARDI SAÇLARIMIZ
SENİNLE BÜYÜDÜK
ADAM OLMANI, İNSAN OLMANI SEVİYORUZ HARRY
SANA "DADDY COOL" ŞARKISINI SÖYLEMEYİ SEVİYORUZ
SEN DE BİZİM GİBİ OLUYORSUN BE HARRY
BİZİM GİBİ ÇÖMELİYORSUN

ARTIK SEN DE BİZİM GİBİ YAŞIYORSUN
"ŞU FINDIK KURDU SABRİ, O DEVE GİBİ ADAMI NASIL DEVİRSİN HOCAM"
DİYORSUN YA
İŞTE O AN DAHA Bİ SEVİYORUZ SENİ

GİTME BE HARRY ,
ÇOK SEVDİK SENİ...
BİZİM OLMANI SEVDİK,
BİZE KOŞMANI...

SENİ GÖRMEYİ SEVDİK,
"HARRY HARRY KEWELL" DİYE BAĞIRMAYI SEVDİK "DADDY COOL" MELODİSİYLE
GÜLÜMSEMENİ SEVDİK.

Not:Alıntıdır.

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails

Sitede Online Bulunma Süresi